Sevgi Sözleri
Özledim diyorsun mektubunda. Sadece kuru bir özledim mi yazdı yanık yüreğin. Şems Tebrizi
Sevebildiğin kadar sev, hayat kısa.
Hiçbir harfi sensiz bir cümleye kurban etmedim.
Evvelimiz aşk, halimiz aşk, istikbalimiz aşk.
İkimizi bir kefene saralar, bir kabirde sır olalım sevdiğim.
Sen bile bilemezsin gülüşün ben de kaç bahar eder.
Sevdim. Çünkü bir tek ona sarılınca yuva gibi kokuyordu içim.
Sen bana Allah’ın emanetisin. Seni sevmek aşktır bana.
Canımın içi, sen hangi şiirden kaçıp geldin yüreğimin orta yerine?
Sen benim ilk şiirim, ilk kavgam, sen benim 17 yaşımsın.
Sen benim gökyüzüne gönderdiğim duamın yeryüzündeki cevabısın.
Seviyorsan git ısır bence, köpek gibi sevdiğini o da anlasın.
Gel beraber alalım nefesimizi sevdiğim, sensiz boğazımdan geçmiyor.
Seviyorsan, bugün sor, bugün ara, Yarına kim öle, kim kala.
Ya kırdığın kalbi Allah seviyorsa? Bilemezsin. Bilseydin ödün kopardı, dokunamazdın.
Denize ilk kez giren çocuk masumiyetiyle seviyorum seni. Boğulacakmışım gibi.
Kaderde sevmek var ama kavuşmak yok ise şayet, olsun! Vuslata aşık gönül susmaya da razı.
Bir şehir ol. Mesela İstanbul gibi. De ki; boğazım kuruyuncaya kadar seveceğim seni.
Aşk Hz. Zeyd’in gözlerindeydi, Hz. Bilal’in sesinde! Sümeyyenin parçalanan bedeninde, Ammar’ın yetim kalışındaydı! AŞK onun( s.a.v. ) yolunu takip etmekti. Şimdi söyle `Aşık` mısın?
Bana kimse sen gibi baktı mı bilmem ama ben kimseye sana baktığım gibi bakmadım.
Sen benim bakışına hasret kaldığım sesine özlemle bağlandığımsın. Özlemim hasretim bakmaya doyamadığımsın. Bahtıma doğanımsın. Olmazsa olmazımsın. Nefretim öfkem kinim sevincim umudum, düşüm, rüyam, hayalim ama en çok ağlatan, en çok kanatansın. Sen tarifi imkânsızımsın.
Öyle bir ‘yâr’ sev ki evladım; elinde su tasıyla, iftarı bekleyen oruçlu gibi beklesin seni.
Ey sevgili; heyben acıyla dolar da nefes alamazsan gel. Huzur bulacağın kıyılarım senindir. Umutların solar kurur da su bulamazsan beraber sulayalım, gözyaşlarım senindir. Kanadın kırılır da maviye uçamazsan, ne güne duruyor al, kanatlarım senindir. Çaresiz çilelere bir umut bulamazsan, kendime ettiğim dualarım senindir. Mevlana
Sarılmayı bilir misin? Sahiplenmeyi, sahiplendiğinde sadık kalmayı? Sen bilir misin aşık olmayı? Bölünebilir misin ikilere, üçlere, gerekirse binlere? Yapabilir misin? Gerçekten sevebilir misin? Sevmenin demesi olmaz. Unutma; ya çok seversin bir kere, ya da hiç sevmezsin.
Ben sana kızsam, kendime küserim.
Kendime gelemiyorum, sana gelsem olur mu?
Aşk ehli isen sitemin cahili olma. Şems
Sen beni sev, geri kalan her şeyi ben hallederim.
Çünkü her bir zerrem aşık her bir zerrene.
Öğrendik ki: Her yarayı saran zaman değil, sevgidir.
Bana yüzünü dönme gece oluyor sanıyorum.
Gittin. Ve solumda kaldın ve soluğumda ve sonumda.
Sesindeki huzuru kimse bilmesin. Kıskanırım.
Konu ne zaman senden açılsa kapatmaya kıyamıyorum.
Sevmek için yürek, sürdürmek için emek gerek.
Görmeden seni isteyen gönlüm, görünce nasıl dayansın.
Allah yüreğimize yüreği ile gelenleri nasip etsin.
Kim istemez mutlu olmayı, ama mutsuzluğa da var mısın?
Sımsıkı sarılalım, aramızdan rüzgâr bile geçmesin.
Sevmek ve sevilmek güneşi iki taraftan hissetmeye benzer.
Kalbim; ki kendisine kefilim. Adınla uyandı bu sabah.
Ölürsem beni yârimin kalbine gömün. Mekânım cennet olsun…
Ve sen ağlama. Gözlerin fazlasıyla güzel ağlamak için.
Gözlerime bakarken gözlerinin içi gülüyordu, nasıl sevmezdim?
Sen yeter ki çocukluk yap. Gönlümde salıncağın hazır…
Sende gördüğümü görecekler diye ödüm kopuyor. Özdemir Asaf
Sevmek çaydır sevilmek şeker biz çayı hep şekersiz içeriz.
Ey gece git o yâre söyle. Kokusuna sarılıp uyumak isteyen biri var.
Besmelesiz başladım diye mi, doyamıyorum seni sevmeye?
O kadar güzel gülüyor ki tamam diyorum bu kadar yaşadığım yeter.
Bir dilek hakkım olsaydı, gittiğin her yer olabilmeyi dilerdim.
Manzarası sen ol gözlerimin, her baktığımda yeni mutluluklar göreyim.
Belki de sonu nasıl bitecek diye korkmaktan sevmeyi unuttuk.
Sevmek zor iş, ne maaşı var ne sigortası, bir ayrılığı var bir de gözyaşı.
Sen aklım ve kalbim arasında kalan en güzel çaresizliğimsin.
Ve diyeceğim ki; Aşk güzel şey. Vaktinde ve doğru insanla geldiği sürece…
Seni ben canımın içinde sakladım. Kalbimin ta derinliklerinde…
Kızdığında, küstüğünde bile seni düşünen bir sevenin olması ne güzeldir.
Bir insanın bir insana verebileceği en ölümsüz hediye, sevgidir.
O senin neyin olur dediler. Uzaktan dedim uzaktan yandığım olur kendisi.
Ötesi yok bu duanın benim ol. Benimle, aklınla, aşkınla bin yaşa.
Aşk seven için sevinç, sevilen için gurur, sevip de ayrılan için ölüm demektir.
Seni sen olduğun için değil, seni bende bulduğum için seviyorum.
Sensiz bir gün daha akşam oldu. İçim el vermiyor. Biz buna “gün” demeyelim.
Herkesten kıskanacak kadar değil, herkesi kıskandıracak kadar sev.
Bir yürek anca bir yürek ile takas edilir, yüreğini almadığıma, yüreğimi vermem.
Aşk, yer yerinden oynasa da; yâri yürekteki yerinden oynatmamaktır.
Ben utangaç bir kalbi taşırım geceden. Ben sana aşık olduğumu, ölsem söyleyemem.
Çok müsaitti gözlerin sevilmeye, azıcık bakayım derken içine düştüm…
İnsana imtihan için özlemek yeter, bir şehri, bir sesi, bir nefesi. İmtihan için bir sen yeter…
Ben hiç dilek tutmadım, hep dua ettim. Ömrün ömrüme nasip olsun diye!
Bir insan aşık olunca; kıskanır, bağırır, kısıtlar, hesap sorar, sahiplenir. Ama anlayana işte…
Ben seni bu yaşımda yaşamın tam ortasında öylesine değil ölesiye seviyorum.
Sen benim hiç bıkmadan saatlerce seyre daldığım, tövbe tutmayan en tutkulu sevdamsın.
Eğer aşk karşılıklı olsaydı, tek taraflı aşkın en güzel aşk olduğunu inkâr ederdi.
Sen güldün. Ben bir yudum daha içtim çaydan. Yoksa nasıl açıklardım içimde ki bu sıcaklığı.
Bütün şairler sana mı aşıktı ki her okuduğum şiirde, dinlediğim ezgide sen vardın.
Aşkın gözyaşları ıslatırken sevgilinin omzunu, neden bu kadar geç kaldığını sorar aşk meleği.
Elimdeki resmin yerine kendin olsaydın. Olsaydın da benim yine derdim olsaydın.
Belki de aşk asla kullanılmamalıydı cümle içinde, zaten bir daha gönül koymak mı ortaya, tövbe.
Beni hep yanlış anladın zaten sen. Geleceğim ol demiştim sana. Gel ecelim ol değil.
Eş olan, aşka eştir. “Eş” değer, nefesten ötedir. Ötemde özüm var, özüm nefesin ötesinden ötedir.
Açık çay içerdi hep, demli olunca bardağın diğer tarafından beni göremezmiş, öyle derdi.
Dediler ki: gözden ırak olan gönülden de ırak olur. Dedim ki: gönle giren gözden ırak olsa ne olur.
Evleniriz belki bir gün, belki çocuklarımız olur. Bana benzer şair olur, sana benzer şiir olur.
Bir kadın aşka inanmıyorum derken, aslında tek bir şey söylemek istiyordur: Hadi beni aşka inandır.
Aşk bittikten sonra arkadaş kalalım diyenler. Güle başka isim versen değişik kokacak mı?
Bunca yalanın, bunca talanın, bunca riyanın arasında sen. Ne güzel duruyorsun ömrümün ortasında.
Dilek tutman için yıldızların kayması mı gerekiyor illa ki? Gönlüm gönlüne kaydı yetmez mi?
Eskiden karanlıktan korkar yağmurdan ürperirdim şimdi karanlıklar sırdaşım yağmurlar gözyaşım oldu.
İyi geceler canım derdin. Gecenin iyiliğinden çok, canın olma düşüncesi yeşerir dururdu içimde.
Ey yar! Seninle ölmeye geldim. Ateşsen yanmaya, yağmursan ıslanmaya, soğuksan donmaya geldim. Mevlana
Aşkın hikâyesini, durmaksızın feryâd eden bülbüle değil. Sessiz sedasız can veren pervanelere sor.
Dünyadaki herkesin parmak izinin farklı olması, kimsenin sana benim gibi dokunamayacağının kanıtıdır…
Sen çiçek olup etrafa gülücükler saçmaya söz ver. Toprak olup seni başının üstünde taşıyan bulunur.
Sevgi insanın kalbinde tomurcuklanan nadide bir çiçektir. Mühim olan onu yara almadan yaşatabilmektir.
O yokken “hayır sevmiyorum, unuttum” deyip, onu görünce elin ayağın birbirine dolanıyorsa; aşıksın işte.
Aşk kaçmaktan çok kovalamak, görmekten çok özlemek, gitmekten çok beklemek, dokunmaktan çok düşünmektir.
Halden ala halsizliğim sözden ala sessizliğim. Ben seninle olduktan sonra umurumda değil kimsesizliğim.
Yerden yere vurmak yardan yâre tutulmak değildi aşk. Yer yerinden oynasa da Yâr’i yürekten oynatmamaktı aşk.
Gönlüme düştüğü günden beri o ateşi aşk bilirim. Lal olmuş dilime adını dolar. Beni sen, seni ben bilirim.
Bazı duyguları yazamazsın. Anlatamazsın. Çünkü tefsiri ancak his ile mümkündür. Bu yüzden sadece yaşarsın.
Gerçek sevgi sabırdır, her şeye dayanır. Affeder, çabalar, gerektiğinde susar, kabullenir ama asla bitmez.
Ne iş yaparsın sen dedi. Hamalım dedim. Nasıl yani dedi. Elimden tutmasını bilenin, yüreğini taşırım dedim.
Aşk’a sınır koyamazsın ve aşık oldun mu kalbinin esirisin onun sürüklediği yerdesin; sana acı çektirse bile.
Eğer gökyüzü bir parça kâğıt, deniz bir şişe mürekkep olsaydı yine de sana olan duygularımı yazmaya yetmezdi.
Aşk ateşten bir parçadır; önce ruhunu aydınlatır, sonra bedenini ıstırtır. Ama illaki yakar benliğini kavurur.
Seni bağrıma değil, bağrımı ve başımı ayağının altına bastım. Gözüm toprak olacak, ama gönlüm daima aşk kokacak.
Kapına geldim. Ve ben, ben olmaktan vazgeçtim. Sen yeter ki “kim o” de. Kim olmamı istiyorsan, o olmaya geldim.
Belki hiçbir evrakta isimlerimiz yan yana gelmedi. Ama gayri resmi birçok hayalde ben seninle aynı yastıkta yaşlandım.
Ey sevgili. Biz seninle bir salkımın iki aşık üzümüyken, başka şişelerde şarap olmuşuz, başka hayallerde harap olmuşuz.
Bazen hiç ummadığınız birine aşık olabilirsiniz ama bu yaptığınız şeyi yanlış kılmaz. Herkes mutlu olmayı hak etmez mi?
Ne sıradan bir sevgiyi yaşayacak kadar basit biriyim. Ne de seni sıradan bir sevgiye malzeme yapacak kadar herhangi biri.
O kadar güzelsin ki yüzüne bakamıyorum. Titriyor ellerim ellerini tutamıyorum. Öylesine bağlanmışım ki sensiz duramıyorum.
Senin için yapraklarını kopardığım papatyalardan dün gece özür diledim. Haklısınız dedim. Ne sevdiği belli, ne sevmediği…
Sadece sev istemiyorum. Kıskan sahiplen istiyorum. Senin olduğumu benim olduğumu belli et istiyorum. Hissetmek istiyorum.
Sen, hayalini kurup, sonunda bulduğum o hayallerimdeki adam değilsin. Sen karşıma çıkıp, bana aşkı hayal ettiren ilk sevgilisin.
Kalbimi ve ruhumu vermemin bir yararı yok, sen zaten bunlara sahipsin. O yüzden sana bir ayna getirdim. Kendine bak beni hatırla.
Sevebilir misiniz? Karşılıksız, beklentisiz hesapsız çıkarız, özgür bırakarak. Sırf bir başkasının iyiliğini, mutluluğunu isteyerek…
Aşk, sakızdan çıkan sözler kadar basit olmaya devam ettikçe, insanlar da onu çiğneyip tükürmeye devam edecekler.
Sizi hayallerinden vazgeçecek kadar seven bir kalp bulduysanız Allah’tan yeni bir ömür isteyin. Çünkü bir ömür yetmez onu sevmeye.
Kadehime lacivert bir akşam çöküyor gülüm. Zehrini akıtarak çöküyor. Kartana çeviriyor her saniyeyi. Üşüyorum. Üşüdükçe seni daha çok özlüyorum.
Seni bana veren rabbime şükürler. Yaşanan senli her anıma şükürler. Göz görüp gönlüm severse sevgim için seni gören gözlerime teşekkürler.
Sen benim en doğru yanlışım. Tövbesi olmayan günahımsın. Uzak duramadığım yasaklım, en açık ettiğim saklımsın. Sen başımdan giden aklım, severek çektiğim ahımsın.
Kalbin bir gün seni sevgiliye götürecek. Ruhun bir gün seni sevgiliye taşıyacak. Sakın acında kaybolma. Bil ki çektiğin acı bir gün dermanın olacak.
Bazı aşklar okyanus gibidir. Görmesen de sonunun bir yerde bittiğini bilirsin, şimdi okyanuslar bile kıskanır sana olan sevgimi, görmesem de biliyorum sonunu sonsuza dek bitmeyecek.
Gece midir insanı hüzünlendiren, yoksa insan mıdır hüzünlenmek için geceyi bekleyen? Gece midir seni bana düşündüren yoksa ben miyim seni düşünmek için geceyi bekleyen?
Senin gözbebeklerin var ya, kadın kadın gülen, insan insan bakan gözbebeklerin. Beni tutsa tutsa gözlerin tutar ayakta. Beni yıksa yıksa gözlerin yerle bir eder. Bir açarsın ki mutluyum. Bir kaparsın her şey elimden gitmiş.
Gece midir insanı hüzünlendiren, yoksa insan mıdır hüzünlenmek için geceyi bekleyen? Gece midir seni bana düşündüren yoksa ben miyim seni düşünmek için geceyi bekleyen?
Dünde, bugünde, yarında? Yüreğin kadar yanındayım. Kendini yalnız hissettiğinde elini kalbine koy; ben hep oradayım.
Derin ve ihtiraslı sev! Kalbin kırılabilir ama hayatı dolu dolu yaşamanın tek yoludur.
Ey gönül! Ne tuhaf değil mi? Bir ömür, şah damarından daha yakın bir Sevgiliyi aramakla geçiyor.
Ben seni deli gibi sevdim, sen beni deliyim diye sevmedin.
Gözlerin gözlerimde, ellerin ellerimde, aşkın içimde ve ruhun bedenimde olduğu sürece seni çok sevmeye devam edeceğim.
Sesini duysam da her an yüzünü görmek gibi değil, özlediğimi bil her an çünkü hiçbir şey seni sevmek gibi değil.
Sen beni bir dağın eteğindeki gelincik kadar severken, ben seni o dağın doruğundaki kardelen kadar özlüyorum.
Dualar ettim aşkımız hiç bitmesin diye, adını kumsallara yazdım yalvardım dalgalara ne olur silmeyin diye.
Yüreğine damla damla umut, günlerine bin tatlı mutluluk dolsun… Yüzün ve gülün hiç solmasın, sevdiklerin hep yanında olsun.
Seni bulmaktan çok aramak isterim. Seni sevmeden önce anlamak isterim. Seni bir ömür boyu bitirmek değil de sana hep yeniden başlamak isterim.
Dün gece sen uyurken kızıla boyadım denizleri, uçurumdan attım sessizliği, haber saldım rüzgârlara, fısıldasınlar kulağına seni ne kadar çok özlediğimi.
Sen hiç denizlerin dibine bakınca yemyeşil ormanları gördün mü… İmkansız deme, çünkü ben senin gözlerine bakınca ölülerin bile şahit olmadığı o cenneti gördüm.
İçimden bir şiir yazmak geldi, yazıyorum çünkü seviyorum, seviyorum çünkü hissediyorum, hissediyorum çünkü yaşıyorum, yaşıyorum çünkü seninleyim.