Geyikler nerede yaşar, ne yer?
Geyikler, dünya üzerinde neredeyse 50 farklı türü olan, geviş getiren otçul memelilerdir. Antarktika ve Avustralya kıtaları dışında ki kıtalarda oldukça dağınık şekilde karşılaşılabilir.
Afrika kıtasının kuzeyinde, Tunus ve Cezayir’de Atlas dağlarında kızıl geyikler bulunmaktadır. Geyikler Tundradan tropikal yağmur ormanlarına kadar çeşitli bölgelerde ve ortamlarda hayatlarını sürdürmektedir.
Türlerine göre geyikler ormanlar, çalılıklar, kırlık ve savanlar arasında ki geçiş bölgelerinde hayatlarını sürdürmeye çalışırlar.
Geyikler yine türlerine göre genellikle engebeli arazilere uygun uzun bacaklara sahiptir. Bacakları uzun olduğu gibi aynı zamanda da güçlüdür.
Gövdeleri ise kıvrak olduğu gibi küçüktür. Her ne kadar ormanlık, çalılık ve kırlık alanlarda karşılaşılsa da bu hayvanların yüzücülük becerileri oldukça iyidir.
Geyikler ne yer?
Geyikler, genellikle ot ile beslenen hayvanlardır. Bu hayvanlar genellikle yumuşak dallar, taze yapraklar, çimenler ve meyvelerle beslenirler. Ayrıca, beslenmek için kozalaklı ağaçları tercih ettikleri de bilinmektedir.
Geyiklerin beslenme alışkanlıkları, bitkilerden oluşan çeşitli besinleri, yaprakları ve otları tüketerek şekillenmektedir. Otçul hayvanlar olarak, geyiklerin beslenme rejiminde ot yemeye öncelik verdikleri bilinmektedir.
Geyikler neyle beslenir? En sevdikleri besinler nelerdir?
Geyiklerin favori besinleri genellikle yeşilliklerden oluşmaktadır. Yapraklı çalılar ve otlar, geyiklerin en çok tercih ettiği besinler arasında bulunmaktadır. Geyikler, genellikle sürü halinde yaşayan hayvanlardır ve en sevdikleri besinlerin başında yeşillikler ve yapraklar gelir.
Ayrıca, geyiklerin mantarı da oldukça sevdikleri bilinmektedir. Otlar ve yeşillikler, geyiklerin en çok keyif aldığı yiyecekler olarak öne çıkar.
Geyiklerin boynuzlarının özellikleri nelerdir?
Geyik boynuzu, geviş getiren diğer çift toynaklıların boynuzlarına göre çok farklıdır. Bazen 2m aralıklı olabildiği gibi 25kg ağırlığında olanda vardır. Boynuzları özellikle yaz mevsiminde olmak üzere güçlenir ve kemiksi bir yapıya sahiptir. Boynuzlar genellikle erkek geyiklerde oluşmaktadır.
Çiftleşme dönemleri geldiğinde dişi geyikleri çekebilmek için erkekler kıyasıya bir mücadeleye girer ve boynuz boynuza dövüşürler.
Dişi geyik en fazla iki yavru doğurmaktadır. Nadiren üçüz geyik doğumu gözlemlenir. Yavrularını karınlarında 10 ay kadar taşırlar ve doğururlar. Yavruları ilk doğduğunda anneleri onların kokusunun uzaklaşması için diliyle temizler.
Bunun sebebi avcı yeteneği olan hayvanların geyik kokusunu alarak saldırı düzenlememesi içindir. Yavru geyik yaklaşık olarak 1 yıl annesiyle yaşar ve erkek yavru bir daha annesini asla görmez fakat dişi olan yavru yavruları olduğunda nadirende olsa annesinin yanına gelerek sürü oluşturur.
Yavrular genellikle kürklerinde ki beyaz beneklerle dünyaya gelir ve yaşları ilerledikçe bu benekler kaybolur. Yalnızca Alageyik familyasında olan geyik türlerinde bu benekler yaşam boyunca mevcut durur.
Geyikler nerede yaşar?
Geyikler, dünya genelinde çeşitli bölgelerde bulunan ormanlık, dağlık ve otlak alanlarda yaşarlar. Habitatları geyik türüne ve alt türüne göre değişiklik gösterebilir.
Ağaçlık ve çalılık bölgelerde yaşayan geyik türleri, genellikle ormanlık alanlarda bulunan açık otlaklarda beslenirler. Diğer yandan, tundra bölgelerinde yaşayan geyik türleri genellikle soğuk iklim koşullarına uyum sağlamışlardır.
Geyiklerin yaygın olarak bulunduğu yerler arasında Kuzey Amerika, Avrupa, Asya ve Kuzey Afrika gibi bölgeler sayılabilir.
Her bir türün özellikleri, yaşam alanları ve davranışları farklılık gösterir, ancak genel olarak geyikler geniş ve doğal yaşam alanlarına ihtiyaç duyarlar. Bu alanlar genellikle ormanlar, dağlar, otlaklar ve tundraları içerir.
Geyik türleri nelerdir?
Geyikler, farklı tür ve alt türlerde bulunan geniş bir hayvan familyasını kapsar. İşte bazı geyik türleri:
Barasinga geyiği (cervus duvaucelii)
Barasinga, (duvaucel yada bataklık geyiği) Cervidae ailesine ait, Hindistan ve Nepal’e özgü bir geyik türüdür. Latince adını, Fransız doğabilimci Alfred Duvaucel’in anısına ithafen almıştır. Bu özel geyik türünün en dikkat çekici özelliği, erişkin bireylerin boynuzlarının 10 ila 14 uç vermesidir, bu sayı zaman zaman yirmiye kadar çıkabilmektedir.
Tarihsel olarak, barasinga, Indus, Ganges ve Brahmaputra nehir havzaları boyunca ve Godavari Nehri’ne kadar olan orta Hindistan’da yaygın olarak bulunmaktaydı. Ancak günümüzde, bu türün doğal yaşam alanları, özellikle batı kesiminde neredeyse tamamen kaybolmuştur. 1964 yılında yapılan tahminlere göre, Hindistan genelinde üç ila dört bin barasinga bulunduğu düşünülmekteydi.
Orta Hindistan’da, Kanha Ulusal Parkı dışında, barasinga neredeyse tamamen ortadan kaybolmuştur. Bu bölgede bile, 1950’lerin başında üç bin civarında olduğu tahmin edilen popülasyon, on yıl içinde hızla azalarak 1970 yılında en düşük seviyesine, yani 66 bireye kadar düşmüştür.
Barasinga’nın nüfusunu tehlikeye atan ana faktörler arasında avlanma, kaçak avlanma ve otlak alanlarının tarım arazisine dönüştürülmesi bulunmaktadır. Bu türün korunması için gösterilen çabalar, popülasyonlarını yeniden artırmış olsa da, barasinga hala nesli tehlike altında olan bir tür olarak görülmektedir.
Kızıl geyik (cervus elaphus)
Kızıl Geyik Avrupa, Asya ve Kuzey Amerika’da bulunan bu geyik türü, büyük ve görkemli boynuzları ile tanınır. Dişi kızıl geyiklere “geyik” veya “doe“, erkeklere ise “aygır” veya “stag” denir.
Kızıl geyik (Cervus elaphus), dünya üzerindeki en büyük geyik türlerinden birini oluşturur.
Bu muazzam geyik türü, Avrupa’nın çeşitli bölgelerinde, Kafkas Dağları’nda ve Hazar Denizi’nin batısındaki Anadolu’da yaygın olarak bulunur. Ayrıca, Atlas Dağları boyunca kuzeybatı Afrika’da, Cezayir ile Tunus arasında da yaşar, bu da onu Afrika’da bulunan tek geyik türü yapar. Kızıl geyik, zaman içinde Yeni Zelanda ve Arjantin gibi diğer coğrafi bölgelere de tanıtılmıştır. Ancak, Türkiye’de aşırı avlanma nedeniyle sayıları azalmış ve şu anda kalan popülasyon koruma altına alınmaya çalışılmaktadır.
Kızıl geyik, eti için bir av kaynağı olarak dünya genelinde tüketilmektedir. Türkiye’de ise popülasyonunun korunması amacıyla avlanma kontrol altına alınmış ve bu muazzam geyik türü doğal yaşam alanlarında koruma altına alınmıştır.
Sika geyiği (cervus nippon)
Asya kökenli olan sika geyikleri, Asya, Avrupa ve Kuzey Amerika’da dağılmış popülasyonlarda bulunabilir. Kışın dökülen kahverengi tüyleri ve beyaz benekleriyle tanınır.
Sika geyiği, özgünlüğünü Doğu Asya’ya borçlu olan bir geyik türüdür. Bu tür, geçmişte Kuzey Vietnam’dan Rus Uzak Doğusuna kadar geniş bir coğrafyada bulunmaktaydı; ancak günümüzde, Japonya dışında, bu tür nadir olarak rastlanan bir hal almıştır.
Global olarak dağılmış olsa da, özellikle Japonya’da hala yaygın olarak bulunur ve popülasyonu diğer bölgelere kıyasla belirgin bir şekilde daha fazladır.
Barbary stag geyiği (cervus elaphus barbarus)
Barbary geyiği (Cervus elaphus barbarus), Atlas geyiği veya Afrika geyiği olarak da bilinen, Kuzey Afrika’ya özgü bir kızıl geyik alt türüdür. Afrika’ya özgü olan Megaceroides algericus haricinde, nesli yaklaşık 6.000 yıl önce tükenmiş başka bir geyik türü bilinmemektedir.
Barbary geyiği, tipik kızıl geyikten daha küçüktür. Vücudu koyu kahverengi olup yanları ve sırtında bazı beyaz lekeler bulunmaktadır. Boynuzları, bez (ikinci) çatalı içermez.
Barbary geyiği, Afrika’ya özgü olan geyik ailesinin tek üyesidir. Cazip, yoğun ormanlık bölgelerde Cezayir, Tunus ve Fas’ta yaşar. Başlangıçta Fas’ta soyu tükenmiş olsa da, Tunus nüfusundan alınan örnekler 1990’ların başlarında tekrar tanıtıldı. Bir populasyon, Orta Atlas Dağları’ndaki Tazekka Milli Parkı’nda bulunmaktadır.
Son genetik çalışmalar, Kuzey Afrika kızıl geyiği populasyonunun Sardinya ve Korsika populasyonlarından pratik olarak ayırt edilemez olduğunu göstermektedir; genellikle Korsikan kızıl geyiği olarak adlandırılan bu populasyonlar. Bu, kızıl geyiklerin Kuzey Afrika’dan bu Akdeniz adalarına insanlar tarafından eski zamanlarda tanıtıldığını güçlü bir şekilde göstermektedir. Daha fazla analiz, Barbary geyiği dahil olmak üzere Korsikan kızıl geyiğinin ayrı bir türe ait olduğunu ve Cervus corsicanus adı altında gruplandırılması gerektiğini öne sürmektedir.
Barbary geyiğinin avcıları arasında, ya da eskiden arasında, Barbary aslanı, Atlas ayısı, Barbary leoparı ve Afrika kurtları bulunmaktadır, ancak bu türler Barbary geyiğinin bulunduğu bölgede ya nadir ya da nesli tükenmiştir.
Ren Geyiği (rangifer tarandus)
Kuzey Amerika, Avrupa, Asya ve Grönland’da yaşayan ren geyikleri, soğuk iklimlere adapte olmuşlardır. Erkek ren geyiklerine “bozkır” veya “caribou“, dişilere ise “vacalard” denir.
Ren geyiği, dünyanın kuzey bölgelerinde geniş bir yayılıma sahiptir. Bu bölgeler arasında Norveç, İzlanda, İsveç’in kuzey bölgeleri, Finlandiya, Rusya’nın Avrupa bölümündeki kuzey bölgelerden Büyük Okyanus’a uzanan bölümü, Alaska, Kanada ve Grönland bulunmaktadır. Ren geyiği, doğal olarak İskoçya’da 10. yüzyıldan bu yana soyu tükenmiş olsa da, 1952 yılında tekrar getirilmiştir. Ayrıca ren geyiği, ilk evcilleştirilen hayvan olma özelliğini taşımaktadır.
Evcil ren geyikleri genellikle kuzey İskandinavya ve Rusya’da bulunurken, doğal ortamlarında serbestçe yaşayan ren geyikleri Kuzey Amerika, Grönland ve 18. yüzyılda insanlar tarafından getirilen İzlanda’da görülebilir. Avrupa’da doğal ortamlarında yaşayan son ren geyiği popülasyonlarına ise Norveç’in güney bölgelerinde rastlanmaktadır. Bu doğal yaşam alanı genellikle yaklaşık olarak 62° enlemi içinde bulunmaktadır.
Sığın Geyiği (alces alces)
Sığın, aynı zamanda sığın geyiği, taçboynuzlu geyik veya mus olarak da bilinen (Alces alces), Kuzey Avrasya ve Kuzey Amerika’da yaşayan, kürek boynuzlu ve boynu sakallı, yarı sucul büyük bir geyik türüdür. Geyikgiller (Cervidae) ailesine ve karacagiller (Capreolinae) alt ailesine aittir ve yaşayan geyik türleri arasında en büyüğüdür. Sığınlar genellikle yalnız yaşayan hayvanlardır ve sürü oluşturmazlar. Hareketleri genellikle hantal ve yavaş olsa da, tehlike anında veya kızdırıldıklarında şaşırtıcı bir hız ve agresivite gösterebilirler. Sonbaharda, özellikle Eylül ve Ekim aylarında, çiftleşme döneminde erkekler arasında sık sık kavgalar görülür. Sığınların gündüzleri beslenirken karşılaştığı başlıca düşmanları kurt, ayı ve insanlardır.
Kanada, sığın popülasyonunu en fazla barındıran ülkeler arasında başı çeker ve yaklaşık 500.000 ila 1.000.000 arasında sığına ev sahipliği yapmaktadır. Bunun ardından sırasıyla Rusya (700.000 civarı), İsveç (300.000 ila 400.000 civarı), Norveç (120.000) ve Finlandiya (115.000) gelir.
Kafkasya’da 19. yüzyıl ortalarına kadar oldukça yaygın olan ve Türkiye’de de gözlemlenen Alces alces caucasicus (Kafkas sığını) alt türünün popülasyonu, aşırı avlanma ve yaşam alanlarının kaybı nedeniyle azalmış ve 1810 yılı itibarıyla nesli tamamen tükenmiştir.
Sambar geyiği (rusa unicolor)
Güneydoğu Asya ve Güney Asya’da yaşayan sambar geyikleri, genellikle koyu kahverengi renkte ve büyük boyutludur. Bu tür genellikle ormanlık bölgelerde bulunur.
Sambar geyiği (Cervus unicolor ya da Rusa unicolor), geyikgiller (Cervidae) familyasına ait bir geyik türüdür. Bu tür, Rusa alt cinsinde yer alan diğer koyu kahverengi ve yeleli geyik türleriyle birlikte genel olarak “sambar” olarak adlandırılır.
Sambar geyiğinin omuz yüksekliği 102 ila 160 cm arasında değişirken, ağırlığı 272 kg’a kadar ulaşabilir. Geyiğin rengi genellikle koyu kahverengi olup, arkası ve alt kısmı kestane rengindedir. Boynuzları, Rusa cinsine özgü olarak basit alın boynuzundan ve ucu çatallaşan boynuzlardan oluşur. Bazı bireylerde boynuz uzunluğu 101 cm’yi aşabilir.
Sambar geyiği genellikle ormanlık alanlarda yaşar ve beslenmek için genellikle kaba bitki örtüsü, otlar ve çimenleri tercih eder. Bu geyik türü, beş ila altı üyeli gruplar halinde yaşar ve genellikle gündüzleri aktiftir. Sıklıkla su kaynaklarına yakın bulunsa da, nadiren su kaynaklarından uzaklaşabilir. Sambar geyiği, tropikal bölgelere özgü olsa da, Himalaya Dağları’nın yüksek rakımlarındaki karışık ormanlarda da yaşayabilir. Aynı zamanda Çin, Tayland ve Tayvan’daki benzer dağlık ılıman ormanlarda da görülebilir. Tayvan’da, sika geyiği ile birlikte boynuzları için çiftliklerde yetiştirilmektedir.
Katır geyiği (odocoileus hemionus)
Katır geyiği (Odocoileus hemionus), geyikgiller (Cervidae) ailesine ait bir geyik türüdür ve Kuzey Amerika’nın batı yarısında doğal olarak bulunur. Adını, büyük kulakları nedeniyle katıra benzerliğinden almıştır. Bu geyik türünün en yakın akrabası, aynı bölgede yaşayan kara kuruklu geyiktir ve genellikle birbirleriyle karıştırılırlar. Ancak, bu iki tür arasındaki en belirgin farklar, kuyruklarının rengi ve boynuz yapılarıdır.
Katır geyiğinin kuyruğunun yalnızca ucu siyahtır. Ayrıca, erkek katır geyiğinin boynuzları, büyüdükçe ileri doğru genişleyip çatallaşma eğilimindedir. Her yıl, erkek geyiğin boynuzları çiftleşme mevsimini takiben ocak ortasından nisan ortasına kadar dökülür ve ilkbaharda yeniden çıkmaya başlar. Katır geyiğinin erkek bireyleri, özellikle soğuk iklimlerde yaşayan ak kuyruklu geyiklerin erkeklerinden biraz daha büyük olabilir ve kulakları biraz daha belirgin olabilir.
Katır geyiği, koşmak yerine zıplayarak ve dört ayağının üstüne aynı anda düşerek adımlar atarak hareket eder. Bu özellik, onu diğer geyik türlerinden ayıran karakteristik bir davranıştır.
Ak kuyruklu geyik (odocoileus virginianus)
Ak kuyruklu geyik (Odocoileus virginianus), Kuzey Amerika’nın yaygın bir sakinidir ve geyikgiller (Cervidae) ailesine aittir. Bu otçul yabani hayvanın erkek bireyleri, ağaç dallarına benzeyen boynuzlarıyla dikkat çeker.
Geyik eti yenir mi?
Ülkemizde genellikle yaygın olmayan fakat özel restoranlarda yüksek fiyatlarla karşılaşabileceğiniz bir lezzet olan geyik eti hakkında birçok merak uyandıran soru bulunmaktadır. Geyik eti yenir mi? Geyik eti nereden alınır ve geyik eti nasıl pişirilir? Geyik eti nasıl tüketilir? İşte, İskandinav ülkelerinde oldukça popüler olan geyik eti hakkında bilinmesi gerekenler:
Geyik eti, avlanması yasal olan ülkelerde sofralarda sıklıkla yer alır, özellikle Alaska’da bu et türüne büyük bir hayranlık vardır. Açık pembe renkte olan geyik eti, süt danasını andıran bir lezzete sahiptir ve İzlanda, Finlandiya, Kanada, Alaska ve Sibirya mutfağında sıkça kullanılır.
Ülkemizde geyik avı yasak olduğu için geyik eti tüketimi yaygın değildir ve geleneksel bir et kültürümüzde bulunmamaktadır. Geyik avının yasal olduğu ülkelerde, geyik eti farklı pişirme yöntemleriyle tüketicilerle buluşur.
Geyik eti terimi, teknik olarak geyik ailesine ait hayvanların etini ifade eder ve bu kapsamda karibu, antilop, ren geyiği ve elk etini içerir. Geyik eti seçerken, en kaliteli gastronomik özelliklere sahip olanının, genellikle sonbaharın sonlarında avlanan bir yaşın altındaki ren geyiği eti olduğu hatırlanmalıdır. Bu dönemde hayvanın eti en zengin besinleri içerir.
Geyik eti helal mi?
Diyanet resmi sitesinde “Kara hayvanlarından eti yenilip yenilmeyenler hangileridir?” başlıklı yazısında şu şekilde bilgilendirme yapmıştır;
Etlerinin yenmesinin helâl olduğu hususunda görüş birliği bulunan hayvanlar şunlardır:
a) Sığır, manda, koyun, keçi, deve, tavşan, tavuk, kaz, ördek, hindi türünden evcil hayvanlar,
b) Geyik, ceylan, dağ keçisi, yabanî sığır ve zebra gibi yabani hayvanlar,
c) Güvercin, serçe, bıldırcın, sığırcık, balıkçıl gibi kuşlar. Bu hayvanların etlerinin helâl olduğunda fakihler görüş birliğindedir. Bu sayılanların bir kısmının helâlliği Kur’ân’da tasrih edilmiş, diğerleri de Kur’ân’ın “yiyiniz” dediği iyi ve temiz şeyler (el-Mâide, 5/1; el-Hac, 22/28, 30) (mübah) kapsamında görülmüştür.
Diyanetin resmi sitesinde yer alan yazıya buradan ulaşabilirsiniz.