En Zor Tekerlemeler: Söylemesi En Zor Uzun, Kısa, Komik, Eğlenceli Tekerleme Örnekleri
Tekerlemeler, dil becerisini geliştirmenin yanı sıra eğlenceli zaman geçirmek için de tercih edilir. Bu, dilin çevikliğini ve ağzın yuvarlaklığını geliştirmek için özellikle zorlu olan tekerlemelerle de test edilebilir. Zor tekerlemelerle hem dil kabiliyetini sınayabilir hem de keyifli anlar yaşayabilirsiniz.
TEKERLEME NEDİR?
Tekerleme, sözcüklerin benzer seslerle tekrarlandığı ve genellikle dilde zorlayıcı olan özel bir söz öbeğidir. Halk hikayeleri, masallar, bilmeceler ve halk tiyatrosu gibi farklı edebi türlerde sıkça karşımıza çıkar. Ayrıca, çocuklar arasında oyunlarda eş veya ebe belirlemek için de kullanılır. Tekerlemeler, oyunun başında, ortasında veya sonunda çocuklar tarafından coşkuyla söylenir. Farklı bölgelerde tekerlemelere farklı adlar da verilmiştir. Örneğin; Doğu Anadolu’da döşeme, Güney Anadolu’da sayışma adı verilmektedir. Türk edebiyatında yazılı tekerleme örneklerini 11. yüzyılın başlarında görmek mümkündür.
TEKERLEME ÖRNEKLERİ
- Büyük büyük büyülteçli, babacan babaeskili bonboncu Bilal’le Bigalı bıngıldak Bahir’in bön bön bakışlarına, bomboş büyülü, büyük büyük laflarına kızıyordu. Bir berbere, bir bere bre berber beri gel biber al, diyordu.
- Cüce çinici celalli hoca Çebi, geceleri içki içince gizlice marpuççular içindeki züccaciyelere gidip, içi Çince yazılı çevizcikleri ciro için iç içe geçmiş cicili bicili üç çeşit biçimsiz civalı cam çubuğu cepceğizine indirdi.
- Sizin dala konmus, hallu, bellu, gabellu, kabak bas bel baykusu, Bizim dala konmus, hallu, bellu, gabellu,kabak bas bel baykusuna, “Sen nasil bir hallu, bellu, gabellu, kabak bas bel baykususun”, demis. Bizim dala konmus, hallu, bellu, gabellu, kabak bas bel baykusu da, Sizin dala konmus, hallu, bellu, gabellu, kabak bas bel baykusuna,
- Şu yoğurdu nane ile birlikte sarımsaklasak da mı saklasak nane ile sarımsaklamasak da mı saklamasak. Nanesiz sarımsaklasak da mı saklamasak?
- Kapıyı kıcır gattırıcılardan mısın, ocağı kıvılcımlattırıcılardan mısın? Ne kapıyı kıcırdattırıcılardanım ne ocağı kıvılcımlattırıcılardanım.
- İbibiklerin ibiklerini iyice iyileştirmek için İstinyeli istifçi İbiş´in istif istiridyeleri mi, yoksa, İskilipli İspinoz işportacı İshak´ın işliğindeki ibrişimleri mi daha iyi, bilemiyorum.
- İğne iplik
Derme diplik
Çelik çubuk
Sen çık…
Dama çıktım
Çalı kestim
Bir alaca yılan gördüm
Yılan bizim nemiz olur?
Sokaklarda temiz olur
Al çık,
Balçık
Sana dedim:
Sen çık
- Cırcır böceği çeneli ciciannenin çıtır pıtır kızının çıtı pıtı çıtkırıldım çocuğu için çıtı pıtı hanım, ciciannesine çatmış, çıkışmış.
- Kınıklı kılıbık kırpıntı Kıyasettin, Kırımlı kılkuyruk kıtmiri kıkır kıkır kıkırdatarak küskütük küçümen küfeci külhaniyle külüstür Kürşat´ı külünklü küngür üstüne küttedek devirdi.
- Çapakçurlu çapaçul çarkçıbaşı çaylak Zülküf, Çatalcalı çakmakçı çivit Cahit’e Behey çaçabalığı çepiç, çerçi, çakaloz, çayırhorozu, çöpçatan, çurçur, çirişotu demiş.
- Al elma,sulu elma
Öyle güzel dalda durma
Alır seni yerim.
Kan katarım kanıma.
- Çatalağzı’nda Çatalcalı çatalsız, çatalcının çarpık çurpuk çalçene Çoruhluya çarptı. Çatalca’da başı çıbanlı topal çoban çatal yapıp çatal satar. Çatalca’da saf çoban çatal yapıp çatalsızlara çatal satar. Çatalca’da topal çoban çatal yapıp çakallara çatal satar.
- Ertenekli Örtenekli, Ergene’nin ecesi, Esentepe’nin eğlencesi, Erdenler erkete Erdem’le bize geldiler.
- Be birader buraya bak, başı bereli burma bıyıklı bastı bacak bayan berberiyle bizim Bedri bey birlikte bir pirinci birinci buluşta birbirine dizip Bursa pazarına indi.
- Nereye babam nereye
Tarlaya kızım tarlaya
Tarlada keçi kulağı
Gelinlerin duvağı
- Uykucu Ülkü, ucu tüllü üç örtüyü ütüyle ütüleyip de mi üstüne örtünmeli, üç örtünün ucunu tülleyip ütüleyip de mi üstüne örtünmeli?
- Şu tarlaya bi şinik kekere mekere ekmişler. bu tarlaya bi şinik kekere mekere ekmişler. şu tarlaya ekilen bir şinik kekere mekereye dadanan boz ala boz başlıklı pis porsuk, bu tarlaya ekilen bir şinik kekere mekereye dadanan boz ala boz başlıklı pis porsuğa demiş ki; “ben bu tarlaya ekilen bir şinik kekere mekereye dadanan boz ala boz başlıklı pis porsuğum” demiş. öteki tarlaya ekilen bir şinik kekere mekereye dadanan boz ala boz başlıklı pis porsukta; ben de; “bu tarlaya ekilen bir şinik kekere mekereye dadanan boz ala boz başlıklı pis porsuğum” demiş
- İt iti itti
Bir iti itti
İT biti itti
Bit gitti
İt gitti
itti
Bitti
Gitti
- Minik kuzu me, me.
Dedi beni dövme
Büyür süt veririm,
Hem sana hem kedine.
- Dadaylı dayımın Dodurgalı düdük deli dedesi, diline doladığı debdebeli dedim dedisiyle, dırdırını dilinden düşürüp de bir kez olsun doya doya düden diyemeden, düdenin dallara doldurduğu doyumlu yemişlerden doyasıya yiyemeden dar dünyadan göçüp gitti.
- Bir pirinci birinci buluşta bir inci gibi birbirine bağlayıp, Perlepe berberi bastıbacak Bedri ile beraber Balıkesir pazarına parasız giden bu paytak budala, babası topal Badi´den biberli bir papara yedi.
- Sizin damda var beş boz başlı beş boz ördek, bizim damda var beş boz başlı beş boz ördek. Sizin damdaki beş boz başlı beş boz ördek; bizim damdaki beş boz başlı beş boz ördeğe: “Siz de bizim gibi beş boz başlı beş boz ördeksiniz.” demiş.
- Zili astım kapıya.
Haber verdim Kaya’ ya.
Kaya kapıya gelmezse,
Söylerim Esra’ya.
- İbiş ile Memiş mahkemeye gitmiş.
Mahkemeleşmiş mi?
Mahkemeleşmemiş mi?
- Bir tarlaya kemeken ekmişler. İki kürkü yırtık kel kör kirpi dadanmış. Biri erkek kürkü yırtık kel kör kirpi, öteki dişi kürkü yırtık kel kör kirpi.Kürkü yırtık erkek kel kör kirpinin yırtık kürkünü, kürkü yırtık dişi kel kör kirpinin yırtık kürküne eklemişler.
- Be birader buraya bak, başı bereli burma bıyıklı bastı bacak bayan berberiyle bizim Bedri bey birlikte bir pirinci birinci buluşta birbirine dizip Bursa pazarına indi.
- Ilım ılınan, ılıcalı ılıcalı akan ılık ılık Iğdır ırmağı’nın kıyıları ıkır tıkır ığrıp ağaçlarıyla kaplıdır.
- Teyzesi tepeli
Kulakları küpeli
Dedesi hasta
Çorbası tasta
Biz gideriz dansa
Orda yeriz pasta
- Balık çıkmıyor kayığa.
Kuş konmuyor saçağa.
Havayı böyle kirletirsek
Hasret kalırız ışığa.
Güneş vurmuyor çiçeğe.
Su yaramıyor çileğe.
Havayı böyle kirletirsek,
Aş bulamayız yemeğe.
- Hakkı haklının hakkını yemiş. Haklı Hakkı’dan hakkını istemiş. Hakkı haklıya hakkını vermeyince haklı da Hakkı’nın hakkından gelmiş.
- Bir elimde beş parmak.
İnanmazsan say da bak.
Bir, iki, üç, dört, beş.
Beş de öteki elimde,
On etmez mi kardeş?
- Temiz bir masayı.
Cici boyalı kapıyı.
Bir de büyük Ata’yı,
Çok severim.
- Saksağan sek sek
Kuyruğu tümsek
Kuyruğuna binelim
Bizim köye gidelim
- Kırk kantar
Kırkar kırkar
Kantar tartar.
- Büyük büyük büyülteçli, babacan babaeskili bonboncu Bilal’le Bigalı bıngıldak Bahir’in bön bön bakışlarına, bomboş büyülü, büyük büyük laflarına kızıyordu. Bir berbere, bir bere bre berber beri gel biber al, diyordu.
- Bir berber bir berbere bire berber gel beraber bir berber dükkanı açalım demiş.
- Şu karşıda beş eşek, beşi de boz beş eşek, biri yüklü dişi boz eşek, dördü yüksüz erkek boz eşek, hepsi eder beş boz eşek.
- Yağ, yağ yağmur
Teknede hamur
Bahçede çamur
Ver Allah ım ver
Sicim gibi yağmur
- Ayakkabım çıktı delik.
Gittim aldım bir terlik.
Terlikçi para almadı,
Verdim ona bir teklik.
Lık lik deme
Dağlık, bağlık gezme.
Sen benimle atışamazsın,
Gel oyunbozanlık etme.
- Bahçelerde tahta
Biz gidiyoruz bu hafta
İneğimiz doğurdu
Adı olsun kel Fatma
- Bir yıl on iki aydır.
Sayması kolaydır.
İlk ayı ocak,
Son ayı aralıktır.
- Karga karga gak dedi
Çık şu dala bak dedi
Çıktım baktım o dala
Şu karga ne budala
Karga seni tutarım
Kanadını yolarım
- Birdir bir, ikidir iki, Ormandaki tilki, Üçtür üç, yapması güç, Dörttür dört, dönde kafanı ört, Beştir fes, kısa kes, Altıdır altı, yaptım kahvaltı, Yedidir yedi, yemeğimi yedi, Sekizim seksek, yere düşen eşek, Dokuzum durak, nerde oturak?
- Al bu takatukaları takatukacıya götür. Takatukacı bu taka tukaları takatukalatmazsa al bu takatukaları takatukacıdan takatukalatmadan geri getir.
- Masal masal martladı,
İki sıçan atladı
Biri tos vurdu bardağa,
Gelin çıktı,çardağa.
- Üç tas has hoşaf
Üç tunç tas kayısı hoşafı
Paşa tası ile
Beş has tas kayısı hoşafı.
- Komşu, komşu !
-Hu, hu!
-Oğlun geldi mi?
-Geldi
-Ne getirdi?
-İnci, boncuk.
-Kime, kime?
-Sana, bana.
-Başka kime?
-Kara kediye
-Kara kedi nerede?
-Ağaca çıktı
-Ağaç nerede?
-Balta kesti
-Balta nerede?
-Suya düştü.
-Su nerede?
-İnek içti.
-İnek nerede?
-Dağa kaçtı.
-Dağ nerede?
-Yandı, bitti kül oldu.
- Mumcu mum yapar.
Sucu su satar
Yaşamak için,
Herkes bir iş yapar.
Ütücü ütü yapar.
Yüncü yün satar
Yaşamak için,
Herkes bir iş yapar.
- Yaza yaza yaz geldi.
Derelere kaz geldi.
Daha yazacaktım ama,
Kaleme zam geldi.
- Güm güm gümüş
Al sana memiş
Al sana para
Ver bana yemiş
Yemişçinin tablası
Ebe oldu ablası
- Az gittim uz gittim.
Dere tepe düz gittim.
Çayır çimen geçerek,
Lale sümbül biçerek,
Soğuk sular içerek,
Altı ayla bir güzde,
Bir arpa boyu yol gittim.
- Leylek leylek havada
Yumurtası tavada
Hani bana çekirdek
Çekirdeğin sapı yok
Süleyman’ın saçı yok
Sarı kızın suçu yok